Ödüllü belgeselci ve yazar Burçe Bahadır’ın kaleme aldığı Şimdi Dönecek Dünya’da yazar yeni bir evren yaratmıyor. Halihazırda var olan evrenin sakinlerinin yaşamlarına çeviriyor objektifini ve bizim görmediğimiz, görmezden geldiğimiz insanların hayatlarını gözlerimizin önüne getirip koyuyor. Akıcı ve doğal dili, karakterlerin iç seslerini öykülere yedirerek sözü onlara bırakıyor oluşu kitabı daha samimi bir hale getirirken bu sayede kitaptaki metinlerin hepsinin ayağı yere sağlam basıyor.
“Modern Zamanlar”, “Bu Aslında Senin Hikâyen”, “Ölmekten Yorulmuşuz”, “Ekran Beyaz Türkler Esmer”, “Refakatçi” gibi ödüllü belgesellere imza atan, Ölü Kadınlar Memleketi, Deliliğe Zarif Bir Giriş kitaplarıyla da hem okur hem de eleştirmenler nezdinde çokça ilgiye mazhar olan Burçe Bahadır’ın son kitabı Şimdi Dönecek Dünya, geçtiğimiz yıl okuyucuyla buluştu. Gündelik hayattan kendince sıradanlık payını alan insanların yaşamlarını, iç dünyalarını, hayallerini mercek altına alan öykülerden oluşan Şimdi Dönecek Dünya, anlatım biçimiyle de yine günlük hayatın olağan akışına kendini bırakarak öykülerine kendi yolunu bulmasında herhangi bir müdahalede bulunmadan okura ulaşmasını sağlıyor.
Toplamda on bir öyküden oluşan Şimdi Dönecek Dünya, farklı yaşamlardan gelen karakterleri, aynı havanın içinde solutarak ayrı dünyaların insanlarını bir araya getirirken her birinin kendine has doğallığını tüm samimiyetiyle anlatarak okur da dahil herkesi aynı atmosferin içine sokuyor. Afişe çıkılan zamanlarda gözü gayet iyi gören kahpe kurşunlardan biriyle gencecik yaşında toprağın altına girenlerden o kurşunu atanlara alkış tutanlara, anneannesinin, anasının yanında dizini kırıp oturmuş “kız kuruları”nın ortama ayak uydurma çabalarından “berdel”e mahkûm edilmiş çocuk gelinlere kadar hem karakter hem de olay öyküleri ortaya çıkaran Şimdi Dönecek Dünya, yer yer dönüştüğü monologlar sayesinde okurla direkt temasa geçiyor.
Burçe Bahadır, Şimdi Dönecek Dünya’da yeni bir evren yaratmıyor. Halihazırda var olan evrenin sakinlerinin yaşamlarına çeviriyor objektifini ve bizim görmediğimiz, görmezden geldiğimiz insanların hayatlarını gözlerimizin önüne getirip koyuyor. Akıcı ve doğal dili, karakterlerin iç seslerini öykülere yedirerek sözü onlara bırakıyor oluşu kitabı daha samimi bir hale getirirken bu sayede kitaptaki metinlerin hepsinin ayağı yere sağlam basıyor. Tamamen organik karakterler ve olaylarla, geçmişle bugün arasında bağ kuran öyküleriyle, alttan alta verdiği mesajlarla sıradan hayatların şeceresini çıkarıyor.
Editör: Melike Kara
- Dünya Ha Döndü Ha Dönüyor! - 11 Ağustos 2025
- Tomris Uyar’ın Yaz Yolculuğu: “Yaza Yolculuk” Kitap İncelemesi - 6 Ağustos 2025
- Şeker ve Çamaşır Suyu: İşte Bütün Mesele Bu! - 3 Ağustos 2025
