– öykündükçe öykünen…-
Şan, şöhret yüzündeki gülle kandırılınca
Çukuruna ömür veren bir sanrı doğar
Çoğalır hatta
Sefil geçmişine perde çekip (biraz da)
Kitlesel ölümler takviminde
Aldanış methiyelerle körleşir
Sanki gecikmiş hayal tortusu, karşında
Tanrı rüyalarına renk katmakta
Düşkün kapında çiçekler biter
Azap diner ruhuna aşk fısıldandıkça
Değil kökünden suyu çekilmiş bir ağaç
Asıl kuruyan düşteki sabır/dır
Hakkını kusar düğün dernek sofrasına
Kırık kolları (ölümüne) uzasın diye
Haykırır aşk türkülerini ulu orta
İnadına üryandır etrafında maskeler çoğaldıkça
Sanki aynı topraktan gelme maksadı
Hüzne yeni bir çehre katmak uğruna
Kordon boylarında gençliğini yitirmiş imza
Az mı telaş etmişti şairliğinde oysa
Hülyasına göz değmesin kaygısı
Ne çok sakınmıştı kaybetmekten
Düştüyse gözden bunca korunaklı sabır
Vardır bir bilinen öykündükçe öykünen
Şimdi şiirlerine imge dilenmekten
Başka bir şey yakışmaz yalana
Editör: Melike Kara
- Doğum Sanrısı - 18 Aralık 2025
