Yazar: 16:53 Deneme

Benliğimizden Kaçış

Kaçmak nedir, nelerden kaçılır mesela? Kaçmak kelimesini insanlardan sürekli duyuyoruz. İşten, sorumluluklardan veya çok başka şeylerden… Sürekli kaçış halindeler, halindeyiz. Sevmediğimiz, istemediğimiz veya korktuklarımızdan kaçıyoruz veya kaçmaya çalışıyoruz. Uzaklaşıyoruz. Peki ya hiç kendimizden kaçmayı denedik mi? Benliğimizden, iç sesimizden, düşlediklerimizden… Mümkün olur muydu kendimizden ve düşüncelerimizden kaçmak? Şöyle bir düşününce belki de ölüm kendimizden kaçıştır. Ruhumuzun, bedenimizi terk edip başka diyarlara kaçışı.

Kendimizden hariç herkesten, her şeyden kaçabiliriz. Koşup uzaklaşırız ondan. Bazen imkânsız gibi görünse de eninde sonunda kaçmış oluruz. Ya zihnimizde dolaşıp duran düşüncelerimiz veya aynaya baktığımız zaman gördüğümüz kişiden kaçmak mümkün mü? Sürekli bir kaçma merakındayım, fakat daha neden kendimden kaçmak istediğimi bilemiyorum. Kendi isteğimle mi kaçmak istiyorum yoksa başkalarının bana direttiği düşüncelerden dolayı mı? Tek bildiğim cevap ise kaçıp gitmek. Her şeyi bırakıp arkama bakmadan kaçmak istiyorum.

Bazen bir yere gittiğimde birden, “Ben neden buradayım?” sorusu zihnimi meşgul ediyor. Bir yandan da sohbet esnasında söylediğim sözlerin gerekli olup olmadığını tartıyorum. Bunların bana tek getirisi ise koca bir pişmanlık oluyor. Eğer o an oradan kaçsaydım, o sözleri hiç söylemeseydim pişman olur muydum? Hayatımın sonunda elimde koca bir pişmanlık kalacağı düşüncesi beni her şeyden itiyor. Pişman olma düşüncesi beni yaşamımdan dahi itiyor. Bir diğer yandan da pişmanlıktan kaçmayıp onu göğüslemek istiyorum. Korkmadan, yılmadan, göğsümü gererek, “Bu hayat benim, kaçmayacağım,” diyebilmek istiyorum. İçimdeki korku buna pek de izin vermiyor, sadece kaçmak istiyor. O kadar çok şey var ki korktuğum için kaçmak istediğim. En başta kendimden, düşüncelerimden kaçmak istiyorum. Beni her gece uykumdan uyandıran düşüncelerimden koşup gitmek bu kadar zor olmamalıydı. Çoğu anımı zehir eden üç – beş düşünceden kaçmak… Bunların hepsi benim elimde ama yapamıyorum, onlarla yüzleşemiyorum da. Kendi benliğim, düşüncelerim ile savaş halindeyim sanki. Hem savaşıp onları yıkmak hem de kaçmak istiyorum ama ikisini de yapamayıp çaresiz bir şekilde bir yardım eli bekliyorum. Tek istediğim o elin beni çekip alması.

Kaçmak, tek bir kelime ama koca dünyada kaçmayan tek bir insan bile yok. Sürekli birileri bir şeylerden kaçıyor. Sanki kaçmak için var olmuşuz gibi. Hayattaki amaçlarımız için, yaşamak için, biz olmak için kaçıyoruz. Her an kaçıyoruz ta ki son kaçışımıza kadar. Ruhumuzun bedenimizden kaçışı işte bu son kaçış. Tekrar dönemeyeceği bir yerden çıkıp gidiyor, yüzleşmek bile istemiyor. Sadece kaçıp gidiyor ve o an bedenimiz için bütün kaçışlar son buluyor. Kaçmak istediği kaçamadığı her şey bitiyor.

Eda Nur Kılınç

Eda Nur Kılınç
Latest posts by Eda Nur Kılınç (see all)
Visited 36 times, 1 visit(s) today
Close