![](https://mahaledebiyat.com/wp-content/uploads/2020/05/pencere-şiir-1024x576.jpg)
I
geç uyandım bugün
uyandığım gün ne saat kaç
ayaklarım ilk iş
sigarama götürdü yine
ilk nefes ilk duman
pencereden baktım
sokağa parka
kasvetli bir öğleden sonra
II
kolaydan bir tost yedim
bir bardak süt
üç beş zeytin
kara ve etli
karnım tok
sırtım pek
şükrettim zeytine
aç olsam eder miydim yine
III
aynada saçlarıma baktım
sakallarıma
kızıllaşan sakallarıma
bir kaç beyaz tel kopardım saçımdan
çok da özenmeden öyle
çıktım sokağa
sokaklar hep başka gelmiştir bana
şehirler ve sokaklar
yürüyebilmek öylece
hep başka
IV
üç amele yevmiyeci belli
taş döşüyordu biri kaldırımlara
ve ne düşünüyordu
taşı mı kaldırımı mı sokağı mı
bir ihtimal bekleyeni vardı memlekette
düşündüm
orada da sokaklar böyle taş mıydı
çamursuz düz
ve ne bekliyordu
yapıcıyı mı taşı mı
V
düşüne düşüne
kahvehanenin önünden yürüdüm
kahvehanedekiler düşünmüyordu
sade bir bekleyiş
tavşan kanından
düşünmemek ne fena
düşünememek ne fena ne fena
VI
caddede kalabalık
cadde geniş cadde ışıltılı
daha bi taşlı
toprak daha da uzak
nefes almak epey güç
sigaram da olmasa
hızlı gözlerim yerde
saya saya geçtim caddeyi
bir atlet gibi uzun adımlarla
vitrinlere de ilişti gözlerim elbet
albenisi albeni
rengarenk vitrinlere
baktım
üstüm başım pek yeni sayılmaz
düşündüm lakin
vitrinlerdeki mankenleri
cansız duygusuz
ve fakat yepisyeni pak giysileri
işte tam da bu yüzden sevemedim
albenisi albeni vitrinleri
üstelik daha epey bi vakit götürür
üstümdekiler beni
VII
dolmuş durağı gene kalabalık
bekleyenler
bekleyenler
ve yine bekleyenler
bir öğrenci
belli kucakladığı kitaplardan
hayal gücünden ağır
dolmuş değil beklediği sanki
yaşlıca bir kadın
sıkıca kavramış çocuğun elini
belki doktora belki güne
çocuk alışık değil beklemeye
kaçtı kaçacak pençesinden kadının
gerisi işli güçlü
azı benim gibi aylak belli
ama beklemeyi sevmem ben
daha çok yürümeyi
VIII
meydanlıkta
kentin tam ortası
bir dost kulübesinde
çay içtim ki
plastik bardakları hiç sevmem
öteden beriden lafladık
epey bi esnaflardan anlattık
meclisten
manavdan bakkaldan
belediyeden gözlükçüden
gazeteden tamirciden
siyasi partiden kasaptan
tiyatrodan
epey bi esnaflardan anlattık
gel gelelim
plastik bardakları hiç sevmem
IX
neden sonra dönüş yolunda
adres sordu biri
selamımı beğenmemiş olacak yobaz
tersine gitti
ardından bakarken bilemedim
dua mı küfür mü etti
X
gün dönende
kahvehane daha bi kalaba
penceremden baktım
sokağa parka
her bi şey yarım yamalak taş sokakta
paydos etmiş ameleler
sılada çoktan gece
bekleyen çoktan hasret
yalnız parkta
bir kız bir oğlan
çoktan ergen
ikisi de niyetli kuytuda
öptürmüyor fakat kız
çocuk ise bi hayli çabalı
kim bilir
neden sonra
duyumsadıklarında
taşı sokağı ve kaldırımı
ve toprağı
bir şiir de onlar yazacak
pencereden bakan adama.
- Medeniyetten Ölen Çocuk - 11 Haziran 2020
- Sabah Sporu - 6 Haziran 2020
- Pencere - 29 Mayıs 2020