Travmaların zincirlerinden kurtulmak…
Siyahi bir queer öğretmen ve şamanik bir uygulayıcı olan Langston Kahn, Travmalardan Özgürleşme‘de, alışılageldik bedensel ve ruhsal çözümlemeleri bir kenara bırakarak bir an önce harekete geçmenin, doğanın enerjisiyle gündelik yaşamda uygulanması gayet kolay olan yöntemlerle kişiyi travmalarının zincirlerinden kopararak özgür bir yaşama kavuşturmanın yollarını öğretiyor.
İnsan ömrü bir yolculuksa eğer, ona bu yolculukta eşlik eden en önemli yol arkadaşı geçmişidir. İyisiyle kötüsüyle insan, zihninin ve ruhunun belleğinden başka nedir ki? Ve bu bellekte derin izler bırakan deneyimleriyle insan heybesini doldurup yoluna devam etmez mi? O heybenin sırtındaki varlığı mutlu anılarla insana kendini iyi hissettirse de bu kadim yolculukta insanın adımlarını daha emin atmasına sebep olanlar genelde derin iz bırakan yaralardır. Kolay kabuk bağlamayan, bağlasa da kurumayan, kurusu da en ufak bir şeyde bize kendini hatırlatan yaralar… Nereden, neyle, nasıl geldiğimizi bize her daim hatırlatır. Ancak tamamen o yaralara bağımlı bir yaşam, insanı dipsiz bir kuyuya çeker. Peki o kuyudan çıkmak mümkün müdür? Radikal insan dönüşümü, atalarımızın şifası ve duygularımızla organik bir bağ kurduğu şamanik yöntemleri günümüzün modern dünyasının şartlarına uyum sağlayarak geçmişin ağır yüklerinden kurtulmaya olanak sağlayan Langston Kahn’ın yazdığı, Omega Yayınları’ndan Gonca Gül Kurtulmuş çevirisiyle yayımlanan Travmalardan Özgürleşmek, insanın hayatında kapanmayacağını sandığı, hepsi birer travmaya dönüşmüş olan yaralarının zincirlerini kopararak kişiye hayatını yeniden biçimlendirmenin yollarını anlatıyor.
İki kısım ve toplamda on dört bölümden oluşan Travmalardan Özgürleşmek‘de ilk olarak bedenin özgür bir enerjiyle yeniden doğması üzerinde duruyor yazar Kahn. Burada yeni enkarne olanlara bu yolda ilk adımların atmaları için yol gösteren Kahn, bedenin yeniden keşfini, özgür bir enerjiyle yaratılmış bedenin yeniden yaratımının sağlıklı bir merkezden doğan sınırlar geliştirdiğini ifade ediyor. Sonrasında travmalardan özgürleşme sürecine geçen ve bu noktada bedenin rehberliğine başvuran Kahn’ın öğretisi her şeyden önce radikal bir değişimin sorumluluğunu almanın öneminden dem vuruyor. Kişinin travmalarla dolu içsel alanını keşfetmek, benliğini yaralardan kurtarmak, yanlış yönlendirilmeyle gelişmiş inançlardan kurtulmak ve içsel ekosistemin inşasını sağlamak en önemli rolleri üstleniyor.
Belki de insan için en zor olanla, geçmiş yaşamlarla barışmanın da en az radikal değişim kadar önemli olduğunu vurgulayan Kahn, içsel arketipleri gerçeğin hükmüyle yeniden bir araya getirerek bireyin dehlizlerindeki travmalarla barıştırmayı amaçlıyor. Tüm bunların bileşimiyle ortaya çıkan kolektif özgürleşmenin ise travmalardan özgürleşmeye açılan kapının son anahtarı olduğunun altını kalın çizgilerle çizen Kahn, insanı bir bütün olarak algılayıp kabul etmenin, içindeki taşları ayıklamaya başlama kararlılığı göstermenin insan bedenini ve ruhunu özgürleştireceğini ifade ediyor.
Siyahi bir queer öğretmen ve şamanik bir uygulayıcı olan Langston Kahn, Travmalardan Özgürleşme‘de, alışılageldik bedensel ve ruhsal çözümlemeleri bir kenara bırakarak bir an önce harekete geçmenin, doğanın enerjisiyle gündelik yaşamda uygulanması gayet kolay olan yöntemlerle kişiyi travmalarının zincirlerinden kopararak özgür bir yaşama kavuşturmanın yollarını öğretiyor.
Editör: Burak Akbaş
- Travmalardan Özgürleşmek - 11 Mart 2025
- Kuş Bakışı - 8 Mart 2025
- Son Harfin Kalbine - 3 Mart 2025