“Tutsana elimden kadın!”
Limonata kokan bir haziran akşamı
Keşfe çıkılamamış bir ağaç gövdesinde
İtibarsız bir yeraltı mahzeninden
Bir tekinsiz çığlık yükseldi…
Şişelerinin cebi delikti adamın
Sabahları günaymayan bir alacada
“Tutsana elimden kadın!”
Coşkusu hür, tutkusu şafak!
Gidilmemiş bir memleket özleminden
Bir fısıltı demlendi…
“Tutsana elimden kadın!”
Günahları yanan bir cennetten
Karanlığın marşı sokakta yankıda
Daktilo nefesi sonsuz bir zevk girdabında…
“Tutsana elimden kadın!”
Akdeniz esmerliğinden kadın
Göğüsleri tuz şarkısı masal!
Anason hülyasında adam, köprüaltı bir şiirde…
Visited 8 times, 1 visit(s) today