Yazar: 16:00 Röportaj

Bir Yazar Beş Soru: Yonca Tandoğan

Yonca Tandoğan kimdir?

Her bir romanı ya da öyküsüyle farklı bir karaktere bürünendir. Babaeski Kırklareli doğumlu. Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdikten sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nde bir süre görev yaptı. Hayal gücünü uzun yıllar reklam sektöründe ulusal ve uluslararası markalar için kullandıktan sonra kendi kurgularına öncelik vermek üzere şehir değişikliği yaparak Muğla’ya göçtü. 2023 yılında AUZEF Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. Öğrenmeye merakı yabancı dillere ilgisini de çeşitlendirdi. İyi derecede İngilizce’nin yanı sıra başlangıç seviyesinde İtalyanca, Almanca ve Rusça bilmektedir. Öyküleri çeşitli dijital ve basılı mecralarda yer aldı. Meleğin Kanatları, Hayat Çemberi ve Hezar isimlerinde üç romanı bulunmaktadır. Yazmaya, okumaya, çizmeye ve gezmeye meraklıdır. Eşi, Tarçın ve Lukka adlı tüylü çocuklarıyla birlikte yaşamakta, Proust’un Kayıp Zamanın İzinde serisini okumuş olmaktan gurur duymakta ve kelimelerin, sembollerin sonsuz şifalı gücüne inanmaktadır. 


Hezar isimli kitabı neden yayımladınız?

Öncelikle dosyamı basmayı kabul eden yayınevim Metinlerarası Kitap’a ve yayın yönetmenim sayın Mahmut Yıldırım’a, editörüm sevgili İlknur Demir’e buradan tekrar teşekkürlerimi iletmek isterim. Yayımlama işi onların.

Ana karakterim Ali Kemal Berglund gibi ben de toplumun bir kısmının ve kurumların birtakım olayları gelenek, görenek baskısı altında ve hukuku da bertaraf ederek bakmamayı, görmemeyi, duymamayı tercih ettiklerini düşünüyorum. Bu konular birden fazla ve tamamına yakını da yeni ortaya çıkmadı. Öncelere, insanlık tarihinin en başına kadar da uzanıyor. O yüzden kitabı üç ana bölümde kurguladım: Yaradılış, Araf ve Kıyamet. Sessiz kalınan her bir olay bir diğerine de çanak tutuyor, travmalarla dolu kalabalıkların içinde bireysel varlığımızı, hayatın anlamını, insanlığımızı sorgular hale geliyoruz. Kimisi bu bozuk düzeni sorgulayan kimisi de uygulayan tarafı seçiyor.  Hezar hem bülbül hem de bin anlamına geliyor. Bu kelimeyi özellikle toplumda yaşanılan tüm bu olumsuzlukların ve hayatları bu olaylar başına geldiği için tamamen değişen, bazen sadece istatiksel bir rakam olarak ele alınan bireylerin, özellikle çocukların sesini duyurabilmek için bir metafor olarak kullanmayı tercih ettim. Bülbüller bin nağme çıkarır, hepsinin ayrı ayrı sesi vardır ancak kafese girdiklerinde susarlar. Yine bir metafor olarak kafese giren ve girmeyenler var. Kim ne kadar özgür olabilir çıktıktan sonra? Kim ne kadar özgür hissedebilir diğerlerinin kafeste olduklarını görüp duyduktan sonra? Sanatçının ulvi görevi olduğuna inanıyorum. Bir ressam çizerek söylemek istediklerini ifade eder, yazar da yazarak. Bu konunun yazılması ve Hezarların sesinin duyulmasını sağlamayı görevim olarak belirledim ve buna uğraş veriyorum. Hezar giderek sağırlaşan topluma ve kurumlara bir grup mağdurun sesini duyurabilmek için yazılmış bir kurgu romandır. 

Nabokov, “Bir yazarın işi ana karakteri ağaca çıkarmak ve ağaçtayken ona taş atmaktır,” diyor. Hezar’da ben de bunu yaptım. Okur da kurgunun içine giriyor, taş kime geldiyse, taşın sesini duysun, sağır kalmasın istiyorum. 


Neden okuyorsunuz?

Hayatıma anlam katmak, gelişip oburca öğrenmeye devam edebilmek, dünyanın ve ülkenin son dönemde iyice yoran gündeminden daha güvenli bulduğum bir ortamda kalabilmek hatta hayatta kalabilmek için okuyorum.


Neden yazıyorsunuz?

Okumayı tercih nedenlerimin hepsi bireysel ancak yazma eylemine daha toplumsal olarak bakıyorum. Yazmamız, dikkat çekmemiz gereken meseleler var ve bunların kamuya duyurulmasından yazar olarak sorumluyuz.  Ben bu yazma eylemi içerisinde kurmacayı seçtim. Buna bir de yazmayı sevmek faktörünü eklemek gerek. Kendime kurgudan bir dünya oluşturup, bu dünyayı iyi, kötü karakterlerle doldurup, zamanı bükmeyi, mekân ve atmosferi kurgulamayı, olaylar zinciri yaratmayı seviyorum.

 
Hayatın amacı sizce ne olmalı?

Bunu Hezar’ı yazarken ve diğer romanlarımda da sorguladım. Viktor Frankl’ı okuyup da etkilenmeyen ve hayatına gerçekçi bir anlam yüklemeye çalışmayanımız var mıdır? Ben bu soruya özetle iyi insan olmaya çalışmak şeklinde yanıt vermek istiyorum. Gibi olmamak, “insan” olmak…

Mahal Edebiyat Sanat
Latest posts by Mahal Edebiyat Sanat (see all)
Visited 50 times, 1 visit(s) today
Close