Bir şey unuttum mu diye masaya baktığın sabahlar
Unuttuğun şeyle son kez göz göze gelip
Öyle unutmaktan daha acısı da olur
Unutulmuş her anahtarın o gün ölesiye kapı açası gelir
Köpüğü bitmiş bir baloncuk yapma oyuncağı olur
Çünkü dünya nimetlerinden faydalanmak üzere
Bütün çocuklar ipe dizilmiştir
Her hafta bir çocuk bir düğüme kurban gitmiştir
Çocuklarda mandal izi kalmıştır
Leke kalmıştır, çıkmamıştır çocuklar
Ön yıkama yapılmamıştır
Çünkü anneleri
Çamaşır makinesinin tek bir ayarını biliyordur
Sanki
Çamaşır suyu ellerine Doğu Avrupa kışları gibi yakışıyordur
Anahtarını masanın üstünde unuttuğun sabahlar
Tekrar eve dönene kadar bir şey unutmuş biri olmamaktan
daha kötüsü de olur
Bütün gün unutulmuş bir anahtar olmak olur
Evinde hep sirke olacak kadar kadın olmak olur
Çocuğu iş yeri logolu beresiyle okula gidiyordur
Karşısında biri deri eldiven ve fötr şapka giyiyordur
Herkesi soğuktan başka bir şirket koruyordur
Olur
Öyle şeyler olur
Bir düğmeye basmazsan gözlerin yirmi saniye içinde kapanır
Öte yandan zorlu bir kışı geçirmek için
At arabalı mahallelerin
İstanbul’un son yazlık sinemasının
Cenazesine gitmiş olmak gerekir
Yine de olur
Atları öldürmektense istanbul’u öldürmek
Birçok açıdan meşrudur
Onun yerine kimsenin inmediği duraklarda
Geçirdiğin ikişer dakikaları toplarsan
Her at birkaç eve varma mesafesi olur
Islak paçalar ve delik ceplerle
Bir kadının burcunu sorarsan
Ya elma sirkesi ya da üzüm sirkesi olur
Üçüncü evine sözler hep keskin düşüyordur
On ikinci evini terk etmek üzere yola koyuluyordur
Sekizinci evinde tırnaklarını yememek için
Pancardan allıklı mutfağında
Misafir ağırlıyordur
Bunlar olur
Yolu bağ bozumundan ve Amasya’dan geçen
İşte
Yolu beyaz dolmuşla ulaşılan bir kasabadan geçen için
Sarı ışık altında bakınca
Her şey başka olur
Ek Editörü: Yiğit Kerim Arslan
- Devalüasyon - 11 Mart 2024