Yazar: 22:00 Film İncelemesi, İnceleme, Sinema

Sofra Sırları Film İncelemesi

Son yıllarda ana akım Türk sinemasında hem gişeye dönük hem de bel altı olmayan kaba güldürünün ötesine geçen çok az film görüyoruz. Ümit Ünal’ın Sofra Sırları filmi de bu anlamda hem zekice yazılmış bir senaryoya sahip hem de güldürürken düşündüren ana akım sinemada tam da boşluğu hissedilen kara mizah türündeki nadir boşlukları dolduruyor. Demet Evgar’ın başrolde olduğu filmin neredeyse hiçbir kusuru yok denecek kadar mükemmel.

Hayatını evine ve eşine adayan Neslihan isimli bir ev kadının hikâyesini anlatan film; bireyin, şiddet mi insanı yönetir yoksa insan mı şiddeti bastıramaz, sorusunu daha ilk dakikalarda izleyiciye sorgulatıyor.  Neslihan’ın kendi çevresine kurduğu küçük ve konforlu hayatı, iyi niyetinin gitgide suistimal edilmesiyle karakterin kabuğundan çıkarak farklı bir karaktere geçmesine ve hayatının değişim geçirmesine sebep oluyor. Burada filmi iki farklı açıdan izlemek gerekir. Hayatta kocasından bir fiske dahi yememiş ve her günü ağır darbelerle geçen kaç Neslihan var etrafımızda? Bu filmi izledikten ve bu yazıyı okuduktan sonra pencereden kafamızı uzatıp etrafımızdaki evlerin kaç tanesi bazı kadınlar için hapishane diye düşünün. Eminim kendinizi ve kendinizden öte birkaç hayatı sorgulamaya başlamak için geçerli bir sebeple karşı karşıya kalacaksınız.


****YAZIMIZIN BUNDAN SONRAKİ KISMI SPOİLER İÇERMEKTEDİR.****

Kadınların ve erkeklerin kendilerine biçilen toplumsal cinsiyet rollerini, arkadaş ortamının etkisini,  hizmet ve seks objesi olarak görülen kadını adeta bir robota çevirmesi ve bunlardan hemen sıyrılmaya başlamak isteyen Neslihan’ın hiyerarşik sırayla bir nevi intikam çalışması ile film daha da bir anlam kazanıyor.  

Neslihan hayatını kocasına ve evine adamış, utangaç ve sevimli bir kadındır. Günü ne pişireceğini düşünerek geçirir. Kocası, aile dostları, Neslihan’ın yemeklerine çok düşkündür. Neslihan, eşi Ethem eve gelir gelmez, kocasının montunu çıkarıp, ona rakı ve mezesini önüne seren, kocası içerken ona masaj yapıp “Bugün yoruldun mu?” sorusunu soran ve karşılığında eşinden güzel bir geri dönüş mesajı bekleyen ama hiçbir zaman  “sen yoruldun mu?” sorusunu alamayan, kocasının robotlaştırdığı bir ev hanımıdır. Günler onun için hep aynıdır ve bu monotonluktan, alt kattaki komşusu Meral Hanım’a Ethem tarafından gönderilen çiçeğe kadar da şikâyetçi değildir. Ethem’in, onu komşularının önünde bir domates kabuğunun boğazına takılması yüzünden bile küçük düşürülecek duruma getirmesi ve Neslihan’ın eşinin hayatını kurtardıktan sonra bile bir teşekkür beklememesi Ethem’in onu ezmesine, toplum ve arkadaşları gözünde de kötü konuma düşmesine neden olur. 


Ethem muhasebeci arkadaşları Mehmet ve Ahmet ile beraber yüksek miktarda para ile vurgun yapıp bunu eşi görmeden parayı eve gizler. Sonrasında Neslihan’ı yanına çağırarak ondan bıktığını ve boşanmak istediğini küstah bir dille iletir. Neslihan bu durumu kaldıramaz ve mutfaktan et bıçağını almaya giderken yine bir domates kabuğu Ethem’in boğazına takılır. Neslihan onu kurtaracak durumdayken kendi saltanatını kendi içinde ilan ederek eşini kurtarmayıp ölmesine müsaade eder. Bu Neslihan’ın ilk intikamı ve başkaldırışıdır.

Olaylar gelişirken Neslihan adli tıp uzmanlarının bile sırrını çözemediği mantarlı mantı tarifi ile Meral Hanım’ı da öldürür. Burada Meral Hanım vefat eden Ethem’in ona zorla tecavüz ettiğini itiraf eder.

 Belde’ye yeni atanan bir komiser bu olayların ardında Neslihan’ın olduğunu düşünür ama kanıtlayamadığı için eli boş kalır.

 Kadın dayanışması ile de paraların bir kısmını kek tepsilerinde keklerin içine yerleştirerek Ahmet ve Mehmet’in eşlerine para verir. Ve eşlerini de eşinden sonra sevgi beslediği ama paraların peşinde olduğunu düşündüğü çiçekçi Ramo’ya öldürtür. Sonrasında ise hayallerini gerçekleştirmek için memleketi İstanbul’a geri döner.

Düşünün çevremizde robot olan ve Neslihan’laşmak isteyen kaç kadın var? Belki de film hakkında fazla detay verdiğimi düşünüyorsunuz, siz söylemeden söylemeliyim film anlatılamayacak kadar detaylı ve bu anlattıklarımın temelindeki sahneler anlatamadığım kadar fazla. Neslihan’ların ve Ethem’lerin olmadığı bir dünya dilerim. Pencereden dışarı bakmayı unutmayın.

Saygılarımla.



Latest posts by Mert Çalhan (see all)
Visited 202 times, 1 visit(s) today
Close
Exit mobile version