.
Şenay Eroğlu Aksoy’a…
abasını geçmişe giydiren dervişin uludağ’da kışlar kalesi. adıyla başladığın babalarla gelir şehir. bir şeyi saklamak isterse saklar derviş ve bunu sezen çocuklar annelerine kan içirir. anneler kansız dirilecektir.
dervişin içinde bir uçurum var, allahı oraya döker. herkes ölümünü bekler onun ama o ölümünü dağıtır herkese. sırası gelmez bir türlü, sırası gelmez ki inceldiği yerden kopsun. yeri yoktur kovulsun yurdundan. hınçlar ona yönelince körelir, ona kalkan başlar kesilir. hele bir cücesi vardır dervişin, ağaçların çeliğinde büyür, damdan dama gezer topukları üstünde. bilmeceler sorar havaleli çocuklara, boşalan beşikleri soğutur. yağmur yağdığında cüce eriyecektir.
dervişin abası hiçbir şeye benzemez. derin bir yanık gibi sızlar, soyunmaya gelen müştaksa o bedeni sarmaz. kim ki fakirdir ona yanaşmaz. üç kızan ölmüştür uğruna dövüşürken, üçü de durur içinde. ne potur olur bu abadan, ne cepken, ne hırka. insana olamamış şeyleri hatırlatır. geçmişe giydirip durur abasını derviş, mülkümdür der. baksan alacaklıdır.
bu yüzden aşkı elinden tutup hep en derin odalara kaçırdım. geceden bir mekân oymuştu, heybesinde zerrin kederler taşıyan halkım. kim ki yorgunluktan çeker ellerini akşam olunca, kim ki sabaha kendinden azını bırakır, kimin iğde ağaçlarına asılıdır çocukluğu, onun üstünde yükselir çatısı gecenin. gece çökünce hayaletler gülecektir.
dervişimin uludağ’da kışlar kalesi. ben de oradaydım. ışıklar yanınca dağda bir timsah belirirdi, melekler sırtını okşardı timsahın. düşümde beyaz duvarları beyaza boyardım. bir asker sesini yitirirdi. ezanları anlamazdım. sustum ve masal kapandı. döndüğümde iğdeleri bulamadım.
derviş, derviş! ben olmasam kim çeker eteğinden!
hani benim aferinim
- Celaliyim Celalisin Celali - 7 Aralık 2024
- Marina Tsvetaeva’dan bir şiir - 4 Temmuz 2024
- Marina Tsvetaeva’dan üç şiir - 30 Nisan 2024