Üçler
Her gece ay doğarken, yeniden var olan o biçimsiz tiksinti. Gözlerimi yumarken, içten içe yangın gibi yayılan o zayıf acı....
Kasabanın İtleri
Kasabamıza bu yaz yeni bir öğretmen geldi. Alışılmadık bir durum değil bu. Böyle bir giriş tümcesi, sizlere şunu anlatabilir:...
Gökçe Uygun – Gece’nin Mektupları
O yağmurlu havada postacının sesi, sanki gök gürlemesiydi. Postacı: -Postanız var! Bir anda irkildim, Güneş yerini Ay’a...
Yukarı, Aşağı ve Çepeçevre
“Seninle bütün gün aynı evde kalsam kafayı yerdim dedi, takla atarak uyanmak nedir? Şu çarşafın haline bak.” Her yer şişe ve...
Mor Laleler
Mor Laleler Hilmi Bey, doğup büyüdüğü şehrin nezih semtlerinden birinde, yeşil oyma taşlarla kaplı bir aile apartmanında orta...
Acımak
Hastayım. Çok hastayım. Yakında öleceğim. Siz de madem oturmuş, dinliyorsunuz beni, anlatmamak olur mu? Anlatayım. Ne var ne yoksa...
Sevinç
Çetindi bu kış, kapının önü kardan yürünmeyecek haldeydi. Yeşil renkli tahta kapı yarı beline kadar karla kaplanmış, yeni...
Pardon Dalmışım
Pardon Dalmışım Gözümü açtığımda net göremediğimi fark ettim. Sanki ağlamışım da buğulu gözlerle bakınıyorum. Sonra...
Yol
Hissettiğim tek şey korkudan ibaretti. Babamın göğsünde açtığım yarıktan avucuma fışkıran kandan ziyade gözlerindeki...
Kara Gölge
Quagmire’dan ayrılan atlı arabanın, çamurlu yollarda bata çıka ilerken çıkarttığı korkunç sesleri içinde; bir bilinmeze...