Yazar: 21:15 Film İncelemesi, İnceleme, Sinema

Satıcı (Forushande) Film İncelemesi

Yönetmen: Asghar Farhadi 

Oyuncular: Shahab Hosseini, Taraneh Alıdoostı, Farıd Sajjadıhosseını, Mına Sadatı 

Gösterim-Ödüller:  

2017-Oscar-Yabancı Dilde En İyi Uluslararası Film 

2016-Cannes Film Festivali-En İyi Özgün Senaryo 

2016-Cannes Film Festivali-En İyi Aktör 

2016-Toronto İnternational Film Festival-Gösterim 

2016-Sao Paulo İnternational Film Festival-Gösterim  

Yılı: 2016 

Yapım: İran-Fransa 

Süre: 123 dk. 

Not: Bu yazı filmin sürpriz gelişmelerini ele vermektedir. 

Pek çok festivalde boy gösteren Oscar ödüllü ‘Satıcı’ İran’da öğretmenlik yapan Emad  (Shahab  Hosseini) ve Emad’ın eşi Rana’nın (Taraneh Alıdoostı) Arthur Miller’ın ‘Satıcının Ölümü’ adlı oyununu amatör olarak sahneleme hazırlıklarını sürdürdükleri esnada, başlarına gelen olayları aktaran bir dram filmi. Asghar Farhadi’nin yönetmenliğini yaptığı bu gerilimi yüksek ve izleyiciyi her an tetikte bırakarak tedirgin eden film, 2016 yılının en büyük sinema ödüllerini toplayarak adından sıkça söz ettirmişti. Farhadi 2011 yılında da ‘Bir Ayrılık’la Akademi ödülünün sahibi olmuştu. 

Emad ve Rana, filmin başında, bir gece yarısı kaldıkları binanın çökmeye başlaması üzerine dairelerini boşaltmak zorunda kalırlar. Tiyatrodan bir arkadaşları, onlara banliyölerden kiralık bir daire ayarlar; ancak evin eski kiracısı olan kadının Emad ve Rana’nın taşındıkları dairede bıraktığı eşyalar sorun teşkil etmeye başlar. Emad ve Rana kadınla sağlıklı bir iletişim kuramazlar. Bunun üzerine başka seçenekleri olmadığı için eve gönülsüz de olsa yerleşirler; ancak taşınma gününün akşamında Rana evde yalnızken kimliği belirsiz bir adam tarafından saldırıy uğrar.  Asghar  Farhadi  burada;  Emad’ın  geldiğini düşünerek, megafonla konuşmadan kapıyı açıp duşa giren Rana üzerinden, gündelik hayatta yaptığımız ufak tefek dikkatsizliklerin yol açabileceği ciddi problemlere yönelik bir projeksiyon tutar. 

Yaşanan saldırı sonrası Rana, onu bulan komşuları tarafından hastaneye kaldırılır ve Emad ile Rana’nın hayatı bir anda altüst olur. Komşular tarafından önceki kiracı kadının evine gelip giden erkeklerin sayısının belli olmadığı yönünde bir imada bulunulması üzerine, evde yalnız kalmaktan korkmaya başlayan Rana, Emad’ın durumu polise bildirmesini istemez. Bu isteksizliğin en büyük sebebi olarak İran rejimindeki, saldırıya veya tacize uğrayan kadına pek de iyi gözle bakılmaması ve ağır işleyen bürokrasiyi okuyabiliriz. Elinin altında ‘özgürlük ve demokrasi eksikliği’ ile ilgili haddinden fazla caka satacak malzeme olan İranlı yönetmen Farhadi, filmde daha gündelik ve hepimizin başına gelebilir bir hikâyeyi, karakterlerin sergilemek üzere olduğu ‘Satıcı’ oyunu ile alegorik bir bağ kurarak başarılı ve etkileyici bir biçimde seyirciye aktarıyor. Bu aktarımın ana üssü olarak Emad’ı (Shahab Hosseini) seçen Farhadi, kamerasıyla onu daha da yakından takip ediyor ve aynı zamanda insan davranışlarının ve ahlak yapısının labirentlerinde dolaşarak bir çıkış yolu arıyor.  

Filmin devamında Rana’ya saldıran adamın pikabını olay yerinde bırakıp kaçtığını öğreniyoruz. Ara sıra sınıfındaki derslerine konuk olduğumuz Emad, pikabın plakasıyla ilgili babası eski trafik polisi olan bir öğrencisinden yardım isteyerek pikabın sahibinin peşine düşüyor ve tansiyonun dozunun arttığı dakikalar da buradan itibaren başlıyor. Rana ve Emad’ın aralarındaki ilişki, saldırının yarattığı travmanın etkisiyle daha da gergin bir hale bürünürken Rana’nın korkuları Emad’ın iş hayatını da etkiliyor. Farhadi, insan ilişkilerindeki tırmanan gerilimi ‘Herkes Biliyor’da mükemmel bir biçimde işlemişti. Merak uyandırıcı bu tarz tekinsiz hikayeler, Farhadi’nin tüm filmlerinde seyirciyi içine çeken bir öge olarak karşımıza çıkıyor.  

Bir süre sonra olay yerinde bırakılmış pikap tekrar ortadan kaybolunca Emad edindiği adresle pikap sahibine ulaşıyor, ancak pikap bir fırıncıda kullanılan ortak bir araç olduğu için ulaştığı kişinin saldırgan olup olmadığından emin olamıyor. Bunun üzerine kendi adaletini sağlayacak şekilde bir plan kurgulayan Emad, üstü kapalı olduğu için pikapla yasaklı eşya taşıtmak istediğini iddia ederek pikabı kullanan gençten yardım istiyor. Genç bu duruma pek istekli olmasa da Emad’ın ısrarlarına daha fazla dayanamıyor ve telefon numarasını ona veriyor. Tiyatro ve okul arasında mekik dokurken kurguladığı plan için telefon numarasını aldığı genci eşya taşıtmak amacıyla, yıkılmak üzere olduğu için boşalttıkları ve içinde birkaç eşyanın bulunduğu daireye çağıran Emad, beklediği kişi yerine onun seyyar satıcılık yapan kayınpederi gelince hayal kırıklığına uğruyor. Bir süre sonra yaşlı adama konuyu anlatan Emad, damadını daireye çağırmasını isteyince panikleyen yaşlı adam damadıyla görüşüyor, ancak bir yandan da daireden çıkmak istiyor. Gerilimin hızla tırmandığı bu dakikalarda Emad’ın esas saldırganın yaşlı adam olduğunu anlaması üzerine ‘saldırgan’ taraf değiştiriyor. Artık saldırgan Emad oluyor.  

Son sekanslarda yaşlı adamı yıkılmak üzere olan binadaki daireye kilitleyerek fütursuzca oyununun galasına giden Emad, oyunun sonunda Rana’yı da alıp eşinin korkularını sonlandırmak üzere daireye götürüyor. Rana bu tedirgin edici atmosferdeki her şeyin bir an önce normale dönmesini isteyen içimizden bir figür olarak beliriyor. Yaşlı adam özürler dilese de Emad, onu ailesinin önünde rezil etmek üzere damadını, kızını ve karısını daireye çağırıyor. Seyyar satıcı yaşlı adamın kalbi bu heyecana ve korkuya daha fazla dayanamıyor ve Emad’ın hazırlayıp oynadığı ‘Satıcının Ölümü’ oyunundaki rolü trajik ve ironik bir biçimde gerçekleşiyor.  İyi seyirler. 

Bahsi Geçen Filmler: 

Bir Ayrılık, 2011, Yön: Asghar Farhadi 

Herkes Biliyor, 2018, Yön: Asghar Farhadi  

Salesman
Latest posts by Onur Özkoparan (see all)
Visited 140 times, 1 visit(s) today
Close
Exit mobile version