Gözde Demirel’in yazdığı Theseus’un Kadınları, Yunan mitolojisinin en meşhur kahramanlarından biri olan Theseus’un öyküsünü, “kaynaklardan” azade, onun yaşamında etkin rol almış beş farklı kadının ağzından anlatırken, mitolojide arka planda kalan, sesi bastırılan ve sadece erkeklerin birer kahraman olarak nitelediği kadınlara söz vererek, onların duygularını, tutkularını ve hayata bakışlarını yine onların gözünden aktarıyor.
Gözde Demirel 1987 yılında Bursa’da doğmuş. Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği bölümünü bitirmiş. Üniversite yıllarında Cumhuriyet’te gazeteciliğe başlamış, ardından NTV’de mesleğe devam etmiş. 2011 yılında TRT Türk Etiyopya Temsilcisi olarak Addis Ababa’ya yerleşmiş. Bir yıldan fazla bir süre bu görevi iştigal eden ve on seneden beri İngiltere ve Türkiye’deki uluslararası kurumsal firmaların genel müdürlüğünü yapan Gözde Demirel’in A7 Kitap etiketiyle yayımlanan Theseus’un Kadınları adlı romanı okuyucuyla buluştu. Yunan mitolojisinin en meşhur kahramanlarından biri olan Theseus’un öyküsünü “kaynaklardan” azade, onun yaşamında etkin rol almış beş farklı kadının ağzından anlatan roman, mitolojide arka planda kalan, sesi bastırılan ve sadece erkeklerin birer kahraman olarak nitelediği kadınlara söz vererek, onların duygularını, tutkularını, hayata bakışlarını Theseus’un hikâyesini tersine çevirerek aktarıyor.
Mitolojide yaptığı reformlarla gelen başarılarıyla anılan Theseus, aynı zamanda korkusuzca atıldığı maceraları ve kahramanlıklarıyla da Yunan mitolojisinde önem taşımaktadır. Özellikle anlatılagelen efsaneye göre babası olduğu varsayılan Egeus ya da Poseidon’un kimsenin kaldıramadığı bir kayanın altına bıraktığı sandaletini ve kılıcını, kayayı kaldırarak elde etmesiyle tahtın varisi hâline gelir. Öküz başlı Minotor’la olan dövüşü kazanıp Atinalıları kurtarması dillerden dillere dolanır. Ancak bu kahramanlık hikâyesinin sonunda trajik bir biçimde intihar eden babası Egeus’un ölümünden sonra Atina’nın kralı olur ve Amazonlar’ın kraliçesi Antiope ile evlenir. Thesues’la birlikte savaşırken ölen Antiope’nin kaybının ardından Theseus, Ariadne ile evlenir. Yine efsaneye göre yaşamının son yıllarını İskiri adasında huzurlu bir şekilde geçirerek bu dünyaya veda eder.
İşte Theseus’un Kadınları böylesine macera dolu maceralı bir yaşamı tersine çevirerek Theseus’la yolları bir şekilde kesişen Ariadne, Medea, Phaidra, Antiope ve Helen’e kulak veriyor ve onların bu hayatın neresinde olduklarına, neler hissettiklerine, sessiz çığlıklarına tercüman olarak bütün bu yaşananları bu beş kadının gözünden tekrar yorumluyor. Ayrıca yalnızca bununla kalmayan kitap, bu hikâyedeki kadınları, her birinin özgür olduğu, kendi kimlikleriyle, kişisel çatışmalarıyla ve özel yaşamlarıyla karşımıza çıkarıyor. Kadınların birer nesne hâline getirilişini keskin bir anlatımla dile getiren yazar, yine kadınların hayatlarının ataerkil bir düzende şekilleniş biçimini, haybeye çıkan aşk, sadakat gibi kandırmacalarla yaşamlarına nasıl rahatça müdahale edilebildiğini tüm çıplaklığıyla su yüzüne çıkarıyor.
Gözde Demirel, Theseus’un Kadınları‘nda bir mitoloji kurgusu yaratmakla beraber, esas olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin tarihsel arka planına bakarak kadınların günümüzde maruz kaldığı zorbalığın kaynağına da inmiş oluyor.
- Mitolojinin Susturulmuş Kadınları: “Theseus’un Kadınları” - 2 Haziran 2025
- Ütopya Gerçek Dünyaya Karşı: “Arkadya” - 26 Mayıs 2025
- Yerle Gök Arasında Bir Yerde: “Kız’la Randevu” Kitap İncelemesi - 23 Mayıs 2025