Yazar: 20:19 Röportaj

Muzaffer Öztürk ile “Bir Uyku Masalı Kitabı” Üzerine Söyleşisi

Bir Uyku Masalı isimli eserinizi yazmaktaki motivasyonunuz neydi, kısaca anlatır mısınız?

Bu kitabı yazarken iki temel motivasyonum vardı: insanların yaşadığı uyku sorunlarına çözüm bulmak ve “maymun iştahlı” olmaktan nasıl uzak durulabileceğini göstermek. Kendi hayatımdan örneklerle bu konuları samimi bir dille anlatmak istedim.

Kınalıada’daki çocukluk yıllarınızın en unutulmaz anlarından biri hangisiydi?

Şimdi unuttuğumuz o güzel şeyler: gerçek arkadaşlıklar, sokak hayatı… Yaz başında evimize doğru yokuş yukarı çıkarken içimi kaplayan o “yaz başlıyor” hissi ve yaz sonunda, dönüş vakti yaklaşırken, sonbaharın gelişini, kırlangıçların kanat çırpışında hissetmek… Belki de çocukluğumun en unutulmaz anı buydu.

Ermeni komşularınız ve arkadaşlarınızla geçirdiğiniz zamanların, farklı kültürlere olan bakış açınızı nasıl şekillendirdiğini düşünüyorsunuz?

Biz çocuktuk, bizim için kültürel farkın önemi yoktu. Onların evinde vakit geçiriyor, oynuyor, konuşuyorduk. Kendi ana dillerinde onlara cevap verecek kadar kültürlerine aşina olmuştum.

Geçmişte hayaller kurmanın sizin için ne ifade ettiğini ve bugün hayal kurma alışkanlığınızın değişip değişmediğini anlatabilir misiniz?

​Hayal kurmak doğamızda var ve bu alışkanlığım hiç değişmedi; hâlâ aynı çocuksu hayallere devam ediyorum. Ama artık hayallerimin, hayatımın gelecek planlarını ve yaşam anılarımı şekillendirmesine de izin veriyorum. Bugünlerde hayal kurmaya ve plan yapmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız varmış gibi hissediyorum.

Uyku Masalı yönteminden bahseder misiniz, insanların bu tekniğe uyum sağlaması için ne kadar süreye ihtiyacı olabilir?

Uyku Masalı, tıpkı koyun saymak gibi bir yöntem ama çok daha zevkli; çünkü konuyu siz belirliyorsunuz. Ancak başlamadan önce “Ben uyumak için Uyku Masalı’na başlıyorum” demeniz ve buna gerçekten inanmanız önemli. En önemli kural ise, oluşturduğunuz masalın tek bir anını bile değiştirmemektir. Eğer değiştirmeye kalkarsanız, bu artık yeni bir proje haline gelir, bunun farkında olmanız gerekir.

Uyku masalları oluştururken hayal gücünün sınırlarını zorlamanın önemini vurguluyorsunuz. Peki, bu yöntemi denemek isteyen biri, hayallerini nasıl daha etkili ve odaklı hale getirebilir?

Rüyalarında ne olmak istersen olursun ve bunu zamanla geliştirirsin; çünkü artık bir fikir edinmiş ve bir yola çıkmışsındır. Hayalini adım adım inşa edersin ve seni engelleyecek hiçbir şey yoktur. Bu yöntemin en önemli yönü ise, tıpkı koyun saymak gibi, tasarladığın konuyu asla değiştirmemek ve ondan haz almaktır.

Merakınızın sizi sihirbazlığa yönlendirmesi hayatınızda nasıl bir dönüşüm yarattı? Bu süreçte en büyük kazanımınız ne oldu?

Başta bunun hayatım boyunca sürdüreceğim bir hobi olacağının farkında değildim. Ama yıllar içinde sihirbazlık, hayatımın her anına etki eden bir tutkuya dönüştü. Bu süreç hem kitapta anlattığım deneyimlerin hem de yaşadığım dönüşümün başlangıç noktası oldu.

Sihirbazlık öğrenme arzunuz sizi İngilizce öğrenmeye kadar götürdü. Bu süreçte sizi zorlayan şeyler neydi?

Bu süreçte zorlayıcı bir şey hissetmedim, çünkü arzum ve bazı gerçekler vardı. Olanakları kullanarak bu zorlukları aşabildim. Hedeflerim olmasaydı, ilerlemem mümkün olmazdı.

Sihirbazlık yeteneğinizin hayatınızdaki en kritik anlardan birinde size nasıl yardımcı olduğunu anlatabilir misiniz?

En basit örneği, hayat arkadaşımla ilişkimin başlangıcında gördüm. Bu yeteneği iş hayatımda da kullandım; bana sadece şov yapma değil, aynı zamanda karşımdaki kişiyi ikna etme yeteneği de kazandırdı.

Pilotluk serüveniniz, sıradan bir meraktan doğup büyük bir tutkuya dönüşmüş. Peki, bu süreçte sizi en çok zorlayan ve aynı zamanda en çok motive eden an hangisiydi?

Beni en çok zorlayan şey, korkularımı yenmekti. Bazen hava kötü olsun, yağmur yağsın istersiniz ki, uçmamak için bir bahaneniz olsun. O an, içinizdeki korkuyu besleyen her şey sizi geriye çekmek ister. Ama bazen, istemeden de olsa, kendinizi o anı aşmaya zorlayıp uçarak gidersiniz. O anda yaşadığınız duygunun yerini hiçbir şey tutmaz; çünkü başarmanın getirdiği haz, gerçekten tarif edilemez. Ekstrem sporlar da benzer bir duygu yaratır. Kendinizi her defasında bir adım daha zorlamaya itersiniz ve o zorlama, sizi her seferinde daha güçlü kılar. Bu, tamamen farklı bir deneyimdir.

Havacılığa olan tutkunuzun yanı sıra, Murat Öztürk gibi mentörlerinizin sizin pilotluk kariyerinize en büyük katkısı ne oldu? Onun disiplin ve risk anlayışı sizin uçuş felsefenizi nasıl etkiledi?

Her zaman yanınızda birinin olması, güçlü bir motivasyon kaynağı olur. Korkularınızı ve sorunlarınızı en yakınlarınıza anlatmalı, onlardan destek alarak yolunuza devam etmelisiniz. Murat Hoca da, kitapta anlattıklarım gibi, benim için bu anlamda büyük bir şans oldu.

İş dünyasında başarıyı sürdürülebilir kılmanın en önemli unsurları nelerdir?


İş dünyasında başarıyı sürdürülebilir kılmanın en önemli unsurları, yapacağınız işte her zaman en iyisi olmaya çalışmak, bildiklerinizi başkalarına aktarmak ve güçlü bir takım çalışması sağlamaktır. Bu unsurlar, sadece bireysel başarıyı değil, uzun vadede sürdürülebilir bir başarıyı da beraberinde getirir.

Ailenizin ve özellikle anne-babanızın sizi şekillendirdiğini söylüyorsunuz. Bugün hayata bakış açınızda ve kişiliğinizde onların en çok hangi yönlerini yansıttığınızı düşünüyorsunuz?

Ailem ve özellikle anne-babam, hayata bakış açımı ve kişiliğimi şekillendirmemde çok önemli bir rol oynadı. Okuduğum okullardan işyerindeki çalışma prensiplerine kadar birçok şey hayatımı etkiledi. Mesela babamın iş yaparken davranışları ve konuşmaları, küçük detaylar bile önemli bir çerçeve sundu. Ama esas önemli olan, bu çerçeveyi nasıl doldurduğunuzdur. Annemin, hastalandığımda doktorlarla nasıl konuştuğunu ve bana hissettirdiklerini hiç unutamam; bu, bana insanların yanında olmanın, güven vermenin ve doğru iletişim kurmanın ne kadar değerli olduğunu gösterdi.

Sanatın, aile ve dostluk bağlarınız üzerindeki etkisini vurguluyorsunuz. Sizce sanat, insanın yaşama tutunma gücünü nasıl artırabilir?

Sanat, insanlara yeni ufuklar ve düşünceler açar, bir nevi hayallerin kapısını aralar. Bu, genetik bir yatkınlık olabilir; ya da aile içinde öğretilen, devam ettirilen bir değer olarak kişinin içindeki potansiyeli açığa çıkarma arzusundan kaynaklanabilir. Sanat, insanın yaşama tutunma gücünü artırır çünkü ona yeni anlamlar ve perspektifler kazandırır.

“Maymun iştahlı olmamak” kavramını vurguluyorsunuz. Günümüz dünyasında insanların birçok alana ilgi duyması ve hızlı tüketim alışkanlıkları arasında derinleşmeyi başarmaları için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini düşünüyorsunuz?

Günümüzde, sosyal medya ve hızlı bilgi akışı sayesinde birçok alana ilgi duymak kolaylaşıyor. Ancak derinleşmek için öncelikle odaklanmak ve bir alana yoğunlaşmak gerekir. İnsanlar, bir konuda sabırla ilerlemeli, bilgi edinmeli ve bu süreci deneyimle pekiştirmelidir. Her an her şeyin ulaşılabilir olduğu bir dünyada, ilgi alanlarını hızla değiştirmek yerine, seçilen alanda kararlılıkla devam etmek, uzun vadede başarıyı ve sürdürülebilir gelişimi beraberinde getirir. Bu kitabın anlatmak istediği “Maymun iştahlı olmamak”, başarıya giden yolun en önemli adımıdır demek doğru olur.

Yeni bir dosya çalışmanız var mı, sizin başka bir kitabınızı okuyabilecek miyiz? 

Tabii ki, bu tematik otobiyografiden sonra hayatımın içindeki diğer anıları ve hayallerimi de içine katarak kısa öyküler yazmayı planlıyorum.

Visited 23 times, 17 visit(s) today
Close
Exit mobile version