Ben sana yer gösterdim
Sade gökyüzü
Olağan ve memesiz sütüyle
Sulara katılan sonsuzluk
Elçinin eli denli
Maharetli bir dil
Sabır bizi büyütür nesne
Çarpılırsa ateş yakamaz
Sen bizi ağzından yaptın
Alev saçan geyik
Boynuzu sıçramalı tarih tanığı
Kut ve yok’la
Durmaz çün kaburgam ve et
Gider âdemlere dadanırım
Yaydığın örtüyü mermerde
“Sabahları ben yapmadımsa”
diye bir dil kurdum
Bunu geçmek için tarihim
Ardım beslenen bir devdir.
Ayaklarıma yorgan çektiğim gece
Sırrıyla yavanlayan birçoğu
Taşı yuttum, banadır
Ona sordular
Bulanmayı
Annemden kalanların sırası
Yaşlanırsın büyümemiş
Belermeyen göz benimdir.
Ağacımı göğsüme diktim
Cevabım soytarıdır
Ben büyüyle uğurlandım
Hep sevmeye yarıdan
Bağı çeviren çit
Anne olan korumak
Yüzünü sanrıyla yiyen barbar
Bir kavme özendim.
Onlar dikendir, sığınan değil
Başlangıcı yoktu
Olmayanla bilenen
Kaçarsa yenisi gelir
Sorarsa bağışlamazlar
Serinlemek böyle ayartır
Bozulan yüzleri doğrultup
“Eskiden tozlanırdım durmaktan”
Ben sağalttım büyüyen yerlerimi
Üfürdüm geçtiğim yabandan.
Editör: Melike Kara
- Kavmim Sanrıda - 21 Ağustos 2025