Yazar: 17:01 Şiir

Kavmim Sanrıda

Ben sana yer gösterdim
Sade gökyüzü
Olağan ve memesiz sütüyle
Sulara katılan sonsuzluk
Elçinin eli denli
Maharetli bir dil
Sabır bizi büyütür nesne
Çarpılırsa ateş yakamaz

Sen bizi ağzından yaptın
Alev saçan geyik
Boynuzu sıçramalı tarih tanığı
Kut ve yok’la
Durmaz çün kaburgam ve et
Gider âdemlere dadanırım

Yaydığın örtüyü mermerde

“Sabahları ben yapmadımsa”
diye bir dil kurdum
Bunu geçmek için tarihim
Ardım beslenen bir devdir.

Ayaklarıma yorgan çektiğim gece

Sırrıyla yavanlayan birçoğu
Taşı yuttum, banadır

Ona sordular
Bulanmayı
Annemden kalanların sırası
Yaşlanırsın büyümemiş

Belermeyen göz benimdir.

Ağacımı göğsüme diktim
Cevabım soytarıdır

Ben büyüyle uğurlandım
Hep sevmeye yarıdan
Bağı çeviren çit
Anne olan korumak
Yüzünü sanrıyla yiyen barbar
Bir kavme özendim.

Onlar dikendir, sığınan değil

Başlangıcı yoktu
Olmayanla bilenen
Kaçarsa yenisi gelir
Sorarsa bağışlamazlar

Serinlemek böyle ayartır

Bozulan yüzleri doğrultup
“Eskiden tozlanırdım durmaktan”

Ben sağalttım büyüyen yerlerimi
Üfürdüm geçtiğim yabandan.

Editör: Melike Kara

Latest posts by Başak Güneş (see all)
Visited 9 times, 8 visit(s) today
Close
Exit mobile version