Yazar: Mahal Edebiyat Sanat• 15 Ağustos 2025• 19:50• Film İncelemesi

“Güzel ve Çirkin” Film İncelemesi

Eski bir öykü

Bir şiir gibi

Güzel ve Çirkin…

Şarkıda da dediği gibi eski bir öykü olan Güzel ve Çirkin‘in sinemaya aktarılmasından söz edeceğiz. Eski bir masal…

Disney her çocuğun hayallerini süsleyen büyülü bir dünyadır, sizi içine çeken bir rüyalar âlemidir. Bu filmde o güzel rüyalardan biri gibi eski bir masalın sinemaya aktarılmış oldukça başarılı bir versiyonu. İlk olarak 1991’de animasyon olarak izleyicisiyle buluşan Güzel ve Çirkin’i 2017’de canlı aksiyon filmi olarak çekmek oldukça ilgi toplamıştır. Gösterime girdiğinde dünya çapında gişe hasılatı elde edilen film birçok ödüle aday gösterilmiştir.

Üç altın küre ve iki akademi ödülü almıştır.

Film türü romantik fantastik müzikal olan Güzel ve Çirkin‘in senaryo yazarları Stephen Chbosky ve Evan Spiliotopoulos’un orijinal hikâyeyi bozmadan oldukça başarılı bir senaryo yazdıklarını söyleyebilirim. Yönetmen Bill Condon senaryoyu beyaz perdeye başarılı bir şekilde aktarmıştır.

İngiltere’de çekilen film, sanki bir kartpostaldan çıkmış kareleri içermektedir. Manzaralar izleyiciyi hayran bırakacak kadar etkileyicidir. Eğer izlemeyi düşünürseniz günlerce aklınıza takılacak bu müzikal filmin şarkıları oldukça akılda kalıcı. Oyuncu kadrosu da bir o kadar başarılı. Bel’i canlandıran Emma Watson bu kibar ve samimi karakteriyle filmin daha ilk on dakikasında izleyicisiyle bağ kurmayı başarıyor.

Canavar karakterini canlandıran Dan Stevens partneriyle güzel bir uyum içinde kendini sevdiriyor. Gaston karakterine hayat veren Luke Evans Gaston’un kendini beğenmiş, kibirli halini oldukça başarılı yansıtıyor.

Elbette filmde yalnızca bu üç karakter yok ama ana konu bu üç karakter üzerinden şekilleniyor.

Garip ama güzel kızdır şu Bel

Hem gariptir hem de güzel

Hepimizden farklı bir kızdır

Bu filmde bizi karşılayan ilk şarkının ilgimi çeken sözleri, şarkıda da dediği gibi Bel köydeki herkesten farklıdır, o bakış açısıyla hayata farklı anlamlar yükler. Tam bir kitap kurdudur ve onunla olmak isteyen zengin Gaston’dan kendisinden uzak durmasını ister. Gaston için ulaşılamaz olan değerlidir, Bel’in onu reddetmesi onu daha da hırslandırır. Bel’in iş için köyden ayrılan babasında istediği tek bir “gül”dür.

Aynı masalda olduğu gibi filmde de babası bir fırtına da güzel bir saraya sığınır ve orada kendisine çok iyi bakılır. Ne var ki asla ev sahibiyle karşılaşmaz, ayrılmadan önce sarayın bahçesindeki kırmızı güller gözüne çarpar ve Bel’e verdiği söz aklına geliverir. Sadece kızı için bir gül koparmak ister ama kopardığı anda Canavar ile karşılaşır. Canavar’ın en çok değer verdiği güllerini bu şekilde koparan bu adamı evinde ağırlamaktan pişman olur, nankörlükle suçlar. Rehine alınırken atı kaçar ve Bel’in yaşadığı köye döner. Bel babasını ararken saraya ulaşır ama babası her ne kadar reddetse de onun yerine Canavar ile kalacağını söyler. Canavar çok çirkindir ama Bel’in önem verdiği yüz değil kalptir. Eğer gülün son yaprağı düşmeden Bel, Canavar’ı sevebilirse prensi canavara dönüştüren büyü bozulacaktır…

Benim en başarılı bulduğum sahnelerden biri Güzel ve Çirkin‘in balo sahnesidir. Bel’in üzerindeki kabarık sarı elbisenin her bir dans adımında sallanışına kadar özenli hazırlanmış gibidir ve filmin en büyüleyici sahnelerinden biridir.

O elbiseden sonra en iyi kostüm tasarımı ödülünü almalarına şaşırmamak lazım.

Gelelim bu filmin yaş kitlesine, bir masal uyarlaması olduğu için yalnızca çocuklara hitap ettiği düşünülmesin. Ailece izleyebileceğiniz ve izlerken eğlenip biraz da duygulanabileceğiniz güzel bir deneyim. Ayrıca bu filmin genç kızlara oldukça hitap ettiğini düşünüyorum.

Bazı izleyicilerin aklına takılan bir konudan bahsetmek istiyorum.

Filmin ilk sahnesinde çirkin bir kadın kılığına giren periden uzatılan gülü almayan prens ceza olarak canavara dönüştürülmüştür. Bel ise güzel kalbiyle hiç şüphe etmeden canavarı sevmiştir.

Peki ya tam tersi olsaydı? Bu ceza Bel’e verilseydi, prens bir canavarı sever miydi?

Belki evet, belki hayır…

Bu soru hayranlar arasında da bir tartışma konusu.

Size de sormak isterim, cevabı düşünürken Bel gibi içten olmanız dileğiyle.