Tarardı saçını körpecik elleriyle Dilhun
Sonra çamurlu yollarından geçerdi
Çiçekli beyaz elbisesiyle ruhunun
Saçlarına baksan gerçi hazanı görürdün
Bakımsız yapraklarını sonra
ücra köşelerinde çocukluğunun
Daha derin baktın mı hırçın dalgalar gelirdi gözünün önüne
Birden gözlerine değerdi gözlerin
Sarp kayaların ardında uçurumu bulurdun
Baktı mı sana düşer, kaybolur, boğulurdun
Alnındaki çizgiler bıraksan anlatırdı
Zannımca dinlesen bir ömür ağlatırdı
Türküsü vardı sözlerinde mahsunluğunun
Dilhun’a bakınca yorgun ezgiler susardı
Susardı, susardı da matem tutardı
Dilhun… kaybolmuş manaların kadını
Dilhun
Visited 24 times, 1 visit(s) today