Öykü

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Bir Hamalın Öyküsü

Azgın su kalmadı ortalıkta. Hepsi dinginleşti. Yüz metre ötede bir kalabalık var. İşitseniz ya da yalnızca gözlerinizin...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Can Dostum Mişa

“Mavi bir çarşaftır deniz, haydi ayaklarımızı uzatalım.”  Bu sözlere bakıp yavan, renksiz bir cümle işte,...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Büyük Kentin Küçük Soylusu

Avuçlarıma saplanmış gibi hissediyorum duvarın yüzeyini, ne yaşanmışlıklar var diye düşünmeden edemiyorum. Sunturlu...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Gazete Haberi

Her ezan sesi ne hikmettir beni olmadık bir biçimde hüzünlendirir. Ve öyle bir hüznü hissetirir ki zannedersin zamanın elden...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Aldatmak

 Bir su içimi zamanı kadar sürdü hikâye. Bardağı masadan kaldırıp da içli bir düş halinde tam yudumlayacakken takıldı...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Biz Köylüler

 Biz köylüler basit insanlarızdır. Kendimizden olmayan biriyle karşılaştığımızda hele de o bir yabancıysa içine...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Bir Gün

Okulu bitirip memlekete dönünce bir süre dinlendim. Sonra evde kendimi bir fazlalık gibi hissettim. Sırasıyla kardeşim, babam ve...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Yazar

İçtiği çaylardan olacak, midesi, alev almış, eski bir İstanbul evi gibi yanıyordu. Yine de ocakçının, masaya koyduğu bilmem...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Karlar Düştüğünde Adımı Unutursun

Mikail köye döndüğünde yağmuru da peşinde getirmişti. Usta birliğindeyken kışlanın soğuk gri duvarlarına buraları hep...

Mahal Dergi 2. SayıÖykü

Boşluk

Küçük sevimli sahil camisinin minaresinden okunan hüseyni salâ göğü dolduruyordu. Musalla taşında üç ayrı tabut uzanmıştı....

Close
Exit mobile version