Yaşamış sayabilir miyim kendimi?
Yüzünü dönmüş bir masa lambasının ışığında,
Üstelik bilinçli ve kibar.
Dışarda yağmur da yağıyorsa,
Küllükler doluyorsa akşamdan,
Sayılabilir mi yaşamış,
Sayılabilir mi yer kaplamış bu insan
Bu uçsuz bucaksız kainatın bir köşesinde?
***
Evet, yaşadım; içimde kör bir yılan
Bir şeyin Mezopotamyasıydım, ama neyin?
Maddesi değil yalnız, düşüncesi bile
Uçsuz bucaksız bir sancıydı, çekildi.
Biçimsiz, uzamsız, lisansız bir insan;
Adım yalnızca romanlarda geçti
Tozlu raflarda unutulan…
***
Evet, yaşadım; neden olmasın?
Giderek de babama benzedim üstelik
Belki ondan biraz daha korkaktım.
Çığlığını işittim şuramda bir şeylerin
Kavradım kendi tonunda dünyayı sonra.
***
Şimdi;
Duvarların arkasında bir yerlerde
Bir şeyler kanayıp duruyor hızlı hızlı
Evet, yaşadım;
Ama bu dünyadan değil çektiğim acı.
- Bin Yıl Önceydi - 6 Şubat 2022
- Bu şiirde başlık kullanılmamıştır* - 9 Aralık 2021
- Kayıp Bir Zamanın Anatomisi - 30 Kasım 2021