Yazar: 11:00 Röportaj

Bir Yazar Beş Soru: Hicret Birik

Hicret Birik kimdir?

Kendimi taksonomik bir formülle kategorize edip, parçalara bölerek anlatmak istemiyorum. Aslında Hicret Birik’in kim olduğu hiç önemli değil. Kitap çıkarıncaya değin de kimsenin umurunda değildi. 45 yıldır umursanmaz bir yaşamı süren, artık umursanmalıyım deyip kitap çıkarma girişiminde bulunan, sonuç itibarıyla bunun da duygusal dünyasındaki arayışını bitirmediğini fark eden, bu yüzden arayan, arayacak olan bir yolcudur Hicret Birik. Farklı olanın tahakkümüne inat sıradan bir insandır.


Yedi Yılanlı Kavuk isimli kitabı neden yayımladınız?

Yaşadığım müddetçe aldığım kararların nedenleri üzerinde çok durmadım, bu yüzden kişisel kararlarım ve sonuçları açısından sicilim pek temiz sayılmaz, pişmanlıklarla doluyum. Bir şeyi sadece yapmak istemek benim için yeterli oluyor, başını sonunu hesaplamıyorum. Dürtüselim maalesef, akıllı değilim. Kitap çıkarırken de buna benzer biçimde hareket ettim. Kitabım olsun istedim, tek nedeni bu. Fakat bu karar başka kararlarımın aksine öyle dürtüsel bir istekle alınmadı. Uzun süredir istiyordum bunu, neredeyse çocukluğumdan beri. Neden istediğimi inanın ben de bilmiyorum. Bunca işin gücün içinde ne derdim vardı, edebiyat bensiz eksik mi kalacaktı? Elbette hayır ama yazmaya devam edecektim, yazmayı çok seviyorum. Kelimelere, cümlelere değişik bir ilgi duyuyorum, iyi yazılmış metinlere âşık oluyorum kimi zaman. Hal böyleyken ve elimde iyi olduğunu düşündüğüm hikâyelerim de varken Yedi Yılanlı Kavuk doğmuş oldu. İyi oldu bence, güzel oldu…


Neden okuyorsunuz?

Hayatı, insanları, kendimi anlamak için okuyorum. Okumanın değişik bir tadı var, o tadı seviyorum ben. Ruhumu doyuruyor. Ancak sadece edebi okumalar yapmayı eksiklik olarak görüyorum, fikir dünyamızı da doyurmamız gerekiyor. Hatta öncelikle fikri temeli oluşturmak gerektiğine inanıyorum. Fikir dünyası vasat insanın beğeni düzeyi de düşük oluyor.


Neden yazıyorsunuz?

Bunun nedenini tam olarak bilemiyorum, belki de sesimi duyurmak istedim. Bazen birilerine bir şeyler anlatmak istersiniz, o birileri sizi anlamadığı zaman ses tonunuz yükselir, bağırırsınız, bu bir nevi beni duy, beni anla haykırışıdır. İçiniz bulanır, o taşkınlığı kusmak zorunda hissedersiniz. Yazmak da böyle bir şey bence. Hepimiz sesimizi birilerine duyurma ihtiyacından yazıyoruz belki de. 


Hayatın amacı sizce ne olmalı?

Hayatın amacı insanın kendisine, dolayısıyla özünde var olan yaratıcısına ulaşma çabasıdır bence. Nesnelerden ve kişilerden özgürleşebilmek, samimi bir inancı, ilkeli ve cesur bir duruşla taşıyabilmektir. Kısacası dünyanın tüm yükünü sırtından atabilmektir hayatın amacı.

Latest posts by Mahal Edebiyat Sanat (see all)
Visited 51 times, 1 visit(s) today
Close
Exit mobile version