Sayın Gülhan Uygun Özcan, “Bir Yazar Beş Kısa Soru” isimli yazı dizimize katıldığınız için teşekkür ederiz. Yazı dizimiz önceden belirlenmiş ve isim ayırt etmeksizin yazarlara yönelttiğimiz beş kısa ve net sorudan oluşuyor.
1- Gülhan Uygun Özcan kimdir?
1989 yılında İstanbul’da doğdum. İşletme mezunuyum. İkinci üniversite olarak Açıköğretim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı okuyorum. Daha önce kurumsal şirketlerin muhasebe departmanında görev aldım. Eşimle radikal bir karar alarak işimizi bırakıp İzmir’e taşındık. Okumayı, yazmayı ve çizmeyi çok seviyorum. Yeni kariyerimi sevdiğim işlere göre şekillendirdim. Varoş Çıkmazı kitabının yazarıyım. Aynı zamanda Mahal Edebiyat dergisinin de yazarlarındanım.
2- Varoş Çıkmazı isimli romanı neden yayımladınız?
Ben yazmaya başlamadan önce ne istediğimi çok iyi biliyordum. Bu açıdan hiç kararsızlık çekmedim. Motivasyonum, okumak istediğim kitabı yazmaktı. Varoş Çıkmazı hem psikolojik temaları içermesi bakımından sosyal roman tarzında, hem de içindeki gizemli olay örgüsünden dolayı polisiye tadında bir kitap oldu. Benim yazmak istediğim de buydu. Okuyanlardan da bu yorumları aldığımda çok mutlu oldum.
3- Neden okuyorsunuz?
Yazıyorsanız aynı zamanda iyi bir okur olmak zorundasınız. Yazmanın en önemli besin kaynağının kitap okumak olduğunu düşünenlerdenim. Bu özelliğinin dışında yazmasaydım bile kesinlikle okumaya devam ederdim. Okumak insanın kendine, benliğine, geleceğine yapacağı en büyük yatırımlardan biri. Ben genelde okumalarımı Tarih, Psikoloji, Türk ve Dünya Edebiyatı türlerinde yapıyorum. Kitap konusunda oldukça seçiciyim diyebilirim.
4- Neden yazıyorsunuz?
Aslında çocukluğumdan beri yazıyorum. Yazmak benim için her zaman vardı ve hayatımla bütünleşmişti. Özellikle ortaokul ve lise döneminde hikayeler yazıyordum. Defterler dolusu yazılarım ve hikayelerim var. Önceden edindiğim bu yeteneği ve birikimi kendime saklardım, sonra ise eşimin cesaretlendirmesiyle bu yetenek ve birikim kitap yayımlama sürecini başlattı. Bir kitap meydana getirmek uzun bir yolculuk. Karakterleri yazarken onlarla yolculuğa çıkıyor, bağ kuruyorsunuz. O karakterlerden ayrılmak ve senin hikayen burada bitti demek ise zor bir iş. Zor olmasına rağmen kitap yazmak, ben de bu dünyada vardım demenin, ölümsüz olmanın yollarından biri ve bu çok onur verici.
5- Hayatın amacı sizce ne olmalı?
Bence hayatın amacı kendini gerçekleştirmek ve bir şeyler üretmek. Üretmeyen insan aynı zamanda kendini gerçekleştiremez. Ben yazarak ve çizerek üretiyorum. Bunun başka yolları da var. Her insan kendi yeteneği ve yetkinliği dahilinde üretebilir. Kimi düşünce üretir, kimi müziğini, kimi el işini… Kendi faydası için üreten insanın mutlu olacağını düşünüyorum. Üreten insan hem kendine hem etrafına fayda sağlar. Burada dikkat edilecek nokta, işin içine benliğini katabilmek.
- Bir Yazar Beş Soru: Yonca Tandoğan - 5 Aralık 2024
- Onur Özkoparan Editörlük Atölyesi Başlıyor! - 20 Kasım 2024
- Bir Yazar beş Soru: Bilal Aydın - 17 Kasım 2024