Yazar: 18:00 Öykü

Bir Bavul Çok Recai

Koskoca ömür bir bavula sığar mı Recai? E tabii geriye kalan üç beş fotoğraf, iki kar küresi, bir defter olunca pek kolay sığdı. Biliyor musun şehirlerarası otobüslerde tek kişilik koltuklar varmış, dünyadan haberim yok.  Sen her yerdeydin, çepeçevre kuşattın. Ben senin kalabalığında kayboldum. Sen ne çoktun Recai. 

Nereden mi çıktı şimdi bu? Penceresiz kilerde yaptığım resimler dün gece rüyama girdi. Hani kilere kafanı her uzatışında burun kıvırdığın tablolarımdaki kadın vardı ya. “Ne gereksiz işlerle uğraşıyorsun. Çizdiğin kadınlar da hep asi, hep arsız.” dediğin. O kadın rüyamdaydı Recai. Saçlarını rengârenk boyamış. Eteklerini rüzgâra vermiş. İçinde çalan müziğe eşlik eden ayakları asfaltın üstünde kıvrılıyordu. Sen bağırıyordun ama sesin kadının kulağına hiç uğramıyordu. Zarif beyaz elleri ince çizgiler çiziyordu birbirine kavuşmadan. 

Sabah sen çıkınca kendi karanlığımda son resmimi yaptım. Sonra bavulu açtım. Bu evde bana ait bir şey bulamadım Recai. Koltuğun ucuna oturup kaldım. Ayağımın altından kaydı zemin, duvarlar çatırdadı, tavan tepeme çöktü, ardından koca yirmi yıl sağanak olup yağdı. Enkazdan tıngır tıngır bir bavul ve otobüs biletiyle çıktım. Nefes alıyorum Recai. 

Parmağımda -kuyumcu marifetiyle- parlayan esaretimi bozdurdum. Saçlarımı maviye, dudaklarımı kırmızıya boyadım. Bu defa içimdeki senfoniyi kısmadım. Son ses açtım. Caddenin ortasında kollarım göğü kucakladı. Kilerden havalanan ruhum göçmen kuşların ardına takıldı. Yolda bavuluyla dans eden orta yaşlı kadın demişlerdir. Desinler. Ben kilere hapsettiğin renklerimi de alıp milletneder yurdunu terk ediyorum. Haberin olsun Recai.

Haa, bu sabah evden çıkmadan o kadını tek kişilik otobüs koltuğunda tanımadığı bir yere giderken çizdim. Üç beş fotoğraf, iki kar küresi, bir defterle. Bu tablomu sana bıraktım. Işıksız kilerden çıkar, hep uzandığın koltuğun karşısına as Recai.

Editör: Melike Kara 

Latest posts by Beyhan Keçeli (see all)
Visited 58 times, 1 visit(s) today
Close
Exit mobile version