Yoksulun Rabbinin adıyla
Deli saçması bir rüyanın koynunda
tapınağını ateşe verip sönmesini dile
ödünç alınmışa alışan bilir bunu
gülü inciten bu güzelliğe imrenmedi
Kısa uykuların benliğindeki sandal
bu uçurumların sebebi sensin
gelincik ömrüne öykünmen, ah!
kelebek kanadı tozu düşlerin
en tatlı ölümlerden uyandırıp seni
bu anafora yedirmeyeceğim
Gidiyorsun, karda ayak izlerin kalıyor
bende paylaştığımız çikolata tadı
bu kadar anlamı yüklenmek de ne
ertesi gün yarasını unutan çocukluğumuz
solgun gözbebeklerinde salıncak sesi
Durmak bilmiyorsun, ne kadar da uzaklaştın
ellerimde, dokunduğum yüzünün hüznü kalıyor
göğsümde saçlarından kalma koca bir yalım
dizlerimin bağından belli
kalan sanırım yangınla yaşama bilmecesi
Ortalık gidişine tanık: ben, kar, diğerleri…
içimde bütün vücuduyla duran kim?