Yazar: 16:00 Röportaj

Bir Yazar Beş Soru: Semra Topçu

Semra Topçu kimdir?

Ben bir cümle tasarımcısıyım. Düşe kalka, çarpa çarpa vardım o kapıya, bir şeyi yaşandığı halle, durumla, duyguyla anlatabilmeyi hep önemsedim, gençlik yıllarımdan beri okuduğum kitaplardaki ya da dinlediğim insanların kullandığı farklı ifadeler beni oldukça etkilemiştir. Aynı zamanda editörüm ve elbette işin mutfağında olmanın avantajını yaşadım, bazen bir cümle için uzunca bekleyişlerim olur bazen de o cümle uykuyu yırtarak bir anda çıkagelir.  İfadeler önemlidir ve hayatın her anında kurtarıcı da olabilir, kaos da yaratabilir, şifa da verebilir, cehennem de… Her şey söz ile başlar.

Yalnızlık Katliam İşidir isimli şiir kitabınızı neden yayımladınız?

Bir editör olarak kendi dosyama da uzunca bir süre çalışarak gereken titizliği gösterdiğimi düşünüyorum, şiirlerim bende yeterince beklemişlerdi ve artık onlar hayatın içinde başka yaşamlara da uğrayarak yolculuklarına devam etmeliydiler.  

Neden okuyorsun?

Sadece okumayı seviyorum demek sanırım yetersiz kalacak, insan öncelikle kendi gelişimi için okur çünkü kitaplar bizi üfleye üfleye bazen de sarsarak bir güzel eğitir. Hiç bilmediğimiz yerlere, toplum ve insan çeşitliliğine götürür, birçok bilgiyle donanırız ama en önemlisi kitaplar sayesinde biz oradaki yaşamlara, dillere, duygulara tanıklık ederiz, başka yaşamlarla ve başka toplumun insanlarıyla aramızda bir tanışıklık başlar. Böylelikle hayata olan bakış açımızı da değiştirip dönüştürür. 

Ayrıca eğer didikleyerek okumalar yapmasaydım, yazmanın önemini ve aslında ne kadar zor bir şey olduğunu anlayamazdım. Okuduklarımdan besleniyorum ama çıta yükseldikçe de beni okuduğum bütün cümlelerin dışında farklı ifadeler bulmaya zorladı, bu zorlu arayış olmasaydı çok eksik kalırdım. 

Neden yazıyorsunuz?

Yazıyorum çünkü kendimi ifade edebilmek varoluşumu destekleyen önemli bir ayrıntı. Çıkış yolu olarak yazmayı konuşmaktan çok farklı bulmuyorum çünkü insan konuşmaya ve yazmaya önce zihinde başlıyor, yani konuşkan olan zihindir. Biz onu sözle de dillendirebiliriz, yazarak da, benim için aralarında hiçbir fark yok.  Fakat bilindiği üzere şiir dili günlük konuşma dilinden farklılık gösterir. Şiire duran zihnim neyi söylemek istiyorsa onun duygusunu, hissini örselemeden, incitmeden ve ona haksızlık etmeden, ondaki saflığı, sıradanlığı bazen de aykırılığı en çarpıcı haliyle anlatmak istiyor. O nedenle de daha önce hiç kurulmamış, yazılmamış o cümleleri kovalıyorum, sadece bana ait olan cümleleri… Bu arayışı ve yaratımı çok heyecanlı ve büyülü buluyorum, sanırım yazmayı bundan ötürü çok seviyorum. Kendine ait bir dili olmalı insanın, huyu suyu gibi… 

Hayatın amacı sizce ne olmalı?

Tanıdığım biri, “Kendim için hazırda bir dileğim yok, yani ne dileyeceğimi bilmiyorum, beni neyin mutlu edeceğini de bilmiyorum, bunu kendime hiç sormadım,” demişti. 

Kendimi kendim gibi kalarak yaşayabilmeyi hep önemli saydım, burayı bütün amaçların başlangıç noktası olarak görüyorum. Kendi mutluluklarımızı bulmalıyız. Mutlu insan mutlu toplum demektir. 

Latest posts by Mahal Edebiyat Sanat (see all)
Visited 64 times, 1 visit(s) today
Close
Exit mobile version