Özgür Taburoğlu’nun kaleme aldığı Yapay Zekâ 101, insanın zekâsının fersah fersah ötesine geçen yapay zekâyı tarihsel süreçten geçirdiği dönüşümlere, bugün geldiği noktadan gelecekte bürüneceği hale kadar yapay zekâyı A’dan Z’ye mercek altına alan insan zekâsına kafa tutan ve aldığı pozisyonun nereye varacağı hâlâ merak konusu olan yapay zekânın şeceresini ortaya döken bir kitap.
“Yapay zekâ, en temel tanımıyla insan zekâsını taklit etmeye çalışan makineler veya bilgisayar sistemlerinin temel yeteneği olarak tarif edilebilir. Bu sistemler, öğrenme, problem çözme, karar verme, algılama ve dil işleme gibi insanlara özgü bilişsel işlevleri yerine getirebilme özelliğine sahiptir. Yapay zekâ kavramı ilk olarak 20. yüzyılın ortalarında ortaya atılmış ve bilgisayar bilimi ile matematik gibi alanların kesişiminde hızlı bir şekilde gelişmiştir. Özellikle 1956 yılında Dartmouth Konferansı’nda, yapay zekâ, resmî bir araştırma alanı olarak tanımlanmış ve bu tarihten başlayarak bilim insanları, makinelerin nasıl öğrenebileceği ve nasıl “düşünebileceği” üzerine çalışmaya başlamıştır,” diye tanımlıyor yapay zekâyı mühendis Özgür Tabuoğlu, Say Yayınları etiketiyle yayımlanan Yapay Zekâ 101 adlı kitabında. Günümüzün en üstün teknolojisinin bile önüne geçerek hayatı kolaylaştırıp kolaylaştırmadığı hakkında ikileme düşülen bir gerçek yapay zekâ. Toplum içindeki kullanım alanından, sanat, ekonomi ve felsefe gibi alanlara sızmasına kadar kendini fark ettirmeden hayatımızın bir parçası hâline gelen yapay zekâyla ilgili söylenecek çok fazla şey var. Yapay Zekâ 101‘de bu geniş kavramı dört bir tarafından tutup yapay zekânın dününü, bugününü ve ihtimal dâhilindeki yarınlarını ele alan bir kitap.
Özgür Taburoğlu, yedi bölümden oluşan kitabının ilk bölümünde yapay zekâyla ilgili temel kavramlar üzerinde durarak bu “akıllı sistemin” temel bir tanımını yapıyor. Turing ve Turing testi, Çin odası testi, yapay zekânın genel ve kısmî kapsamları, yok olan meslekler, olası problemler ve yapay zekânın geleceğini anlatan Taburoğlu, ikinci bölümde yapay zekânın felsefeyle olan ilişkisi üzerinde duruyor. “Yapay zekâ düşünebilir mi?” sorusundan yola çıkarak işlevselci ve yapısal yaklaşımlar, analiz ve sentez, zihin kuramına dair dikkat çekici bilgiler sunan yazar, üçüncü bölümde ise yapay zekânın teknolojiyle olan bağından bahsediyor. Dördüncü bölüm kültürle yapay zekânın buluşmasına ayrılırken, beşinci bölümde yapay zekânın toplumun damarlarına işlemiş yanlarına göz atıyor. Etik kavramını yapay zekâ çerçevesi içinde sorgulayarak devam eden kitap, son bölümü ise yapay zekânın geleceğine, buna bağlı olarak insanları neyin beklediğiyle ilgili çarpıcı çıkarımlarda bulunuyor.
İnsanın zekâsının fersah fersah ötesine geçen yapay zekâyı tarihsel süreçten geçirdiği dönüşümlere, bugün geldiği noktadan gelecekte bürüneceği hâle kadar yapay zekâyı A’dan Z’ye mercek altına alan Yapay Zekâ 101, insan zekâsına kafa tutan ve aldığı pozisyonun nereye varacağı hâlâ merak konusu olan yapay zekânın şeceresini ortaya döküyor.
- Yapay Zekâ Hakkında Her Şey: “Yapay Zekâ 101” Kitap İncelemesi - 11 Mayıs 2025
- Ölüm de Varoluşa Tabidir! Kalk Son Gününe Veda Et Kitap İncelemesi - 5 Mayıs 2025
- Tersine bir varoluş hikâyesi: “Zamanı Tanrı Yaşar” - 11 Nisan 2025
