Yazar: 17:52 Kitap İncelemesi

Makrokozmos Ölçekte Mikrokozmos Yaşamlardan Öyküler

Çağdaş öykücülüğümüzün önemli ve üretken kalemlerinden Güray Süngü’nün son kitabı Makrokozmos Öyküleri, kitaptaki deyimle, eşref-i mahlukatın, mevcut haletiruhiyesini, makrozkozmos ölçekte, mikrokozmos yaşamları konu ederek suratımıza çarpıyor. 

İçinde yaşadığımız çağa dair doğru, gerçek, samimi, bunları geçtim, mantıklı bir açıklaması olan var mı? Toplumun yüzde birlik bir kesimi için belki bu nitelemeler bir anlam ifade edebilir. Biz, geriye kalanlar için şu andaki zaman dilimi hiçbir şekilde tarifi olmayan bir süreçtir. Nereye elini atsa kurutan insanın, tekerleğin icadından beri süregelen açlığı, bencilliği, kutsadığı biricikliği, hiçe saydıkları çığ gibi büyüyerek kendi de dahil olmak üzere yeryüzünde ne varsa istisnasız her şeyi anlamsızlaştırdı. Zamana karşı, ölüme koşmaya yetişir biçimde programlanan, bunu yaparken de etrafını maksimum tahribata bırakan insan için artık hayat denilen şey kendi kendini yok ettiği bir alana dönüştü. İşin tuhaf kısmı, edebiyattan sinemaya, gündüz kuşağı programlarından dizilere kadar kültür denilen olgunun içine giren ne varsa bu durumu onun yüzüne vurmasına rağmen, o, kendi eseri olan alanda yaşamaya devam ediyor. 

Yerli çağdaş öykücülüğün önemli ve üretken isimlerinden Güray Süngü’nün Ketebe Yayınları etiketiyle yayımlanan Makrokozmos Öyküleri de, işte bu “yaşam alanı”nda olup bitenlere başkaldıran, bununla yer yer buruk veya öfkeli biçimde dalga geçen, ama en çok da aynadaki suretimizi bize gösteren öykülerden mürekkep bir kitap. 

Makrokozmos Öyküleri, esasen Güray Süngü’nün zihin akışından mürekkebe damlayan düşüncelerinin edebi yansımalarından oluşuyor. Süngü, kafayı taktığı bir konu üzerine yoğunlaşarak zamanı, mekânı, karakterleri silik bırakıp, bunların üzerinde yükselen kısa metinlerle derdini ifade etmeye girişiyor. Bunu yaparken kullandığı dili, aklındaki meselenin tuhaflığına göre ayarlayan yazar, dijital çağdan sosyal medyaya, sınıf ayrılıkları arasındaki uçurumdan gösteri toplumuna, savaşlardan ötekileştirmeye kadar bizler için artık gündelik hale gelen ne varsa eğip bükmeden, müstehzi bir biçimde suratımıza vurarak bizi kendimizle yüzleşmeye davet ediyor. 

Kitaptaki deyimle, eşref-i mahlukatın, mevcut haletiruhiyesini anlamaya çalışan, gidenlerin, kendilerini aratmayan gelenlerinden, geride kalıp yerinde saymaya devam edenlerden, sürekli kazananlardan ve sürekli kaybedenlerden, iki yüzlülerden ve iki yüzlülükten dem vuran öykülerini bir araya getiren Güray Süngü, makrozkozmos ölçekte, mikrokozmos yaşamlardan kesitler sunuyor.

Editör: Melike Kara 

Visited 45 times, 2 visit(s) today
Close
Exit mobile version